02-01-2018 21:37:53
02.01.2018
DADAL
2018 İN İKİNCİ Günü 2018 Yılının Ülkemiz ve bizlere iyi başlamasının ümitlerini taşıyordukki 02.01.2018 in saat 03.00 saatlerinde telefonum acı acı çalmaya başladı. Mutfakta Şarjda Olan Telefonuma Koşarak giderken bu saatte gelen telefonun hayra alamet olmayacağını düşünürek hayırlara alamat olur düşünce ve temennisiyle telefonumu açtım. Telefonumda kayıtlı olmayan bir numaradıydı arayan . Buyrun dedim. Hocam Ben Samet ÇAMDİBİ. Nurettin ÇAMDİBİ nin oğluyum dedi. Buyur samet dedim. Hocam Babamı kaybettik. Dedi. Samet sen ne diyorsun dedim. Maalesef hocam babamı kalp krizi sonucu kaybettik. Dedi. ŞOK OLDUM. OLAMAZ DEDİM. Nurettin ÇAMDİBİ Namı diğer DADAL Benim Çocukluk ARKADAŞIM DADAL ın öldüğü söyleniyordu. Gecenin 3 ünde inanmak istemedim. Samet Hayırdır nasıl oldu dedim. Hocam gece 11.30 sıralarında rahatsızlandı. Hemen 112 ye haber verdik. Ve anında 112 geldi . Hastaneye kaldırdık maalesef Hastanede kurtaramadık hocam dedi.
Devamında öğle namazında KARŞIYAKA da Öğle Namazına Müteakip DEFNEDİLECEGİNİ SÖYLÜYORDU….
Benim için son söylenenlerin için hiçbir anlamı yoktu artık. O an Ben maziye gitmiştim. NAMIDEĞER Dadal la Yaşadığımız Çocukluk günlerine gitmiştim bile. İkimizde 1962 doğumluyduk. Ya o Yada ben 10 gün önce dünya ya gelmişiz. RAHMETLİK OLAN Annelerimiz Bize öyle söylemişlerdi. Köy Okuluna 1968 li yıllarda yazdırmıştı babalarımız. Babalarımız ANKARADA Ekmek mücadelesi veriyorlardı. DADALIN BABASI VEYSEL ÇAMDİBİ Ankarada Hatırı sayılır pazarcı esnaflarındandı. Babamda Onun sayesinde Ankarada Simit satıyor kazandığı paralarla köyde bizlerin geçimine destek oluyordu. Ben ve Nurettin ÇAMDİBİ (dadal ) bunları düşünecek yaşta değildik 1968 li yıllarda. Köyde Okula Başladık ikimiz.Ancak Ögretmen ne anlattı. Biz ne anladık bilmiyorum. Tek bildiğimiz DADAL la ben OKULUN KAPISINDAN GİRDİK CAMIN dan KaçTIK. Ve o yıl okula bir daha hiç gitmedik. Köyde elimizde SAPAN (KUŞ AVLAMA ALETİ) Avcılık yapıyorduk. Her türlü muzip işler dadal ve benden soruluyordu. Diğer sene tekrar yeniden okula yazıldık. Artık okumaktan başka şansımız yoktu. Öğretmenimiz Emine SÜTÇÜ idi. Emine Hocamız ZEYNEP i dünyaya getirdi. ZEYNEP SÜTÇÜ. YIL 1970 . 3.Sınıfta Babamız parçalanmış aile kavramına daha fazla rıza göstermemiş olacakki bizi de Ankara getirdi. Böylece 1972 li Yıllarda Ankaraya etlik Yayla Mahallesine taşındık. Yıllar yılları kovaladı. Ve ilk,orta,lise,üniversite derken bendeniz de GAZİ ÜNİVERSİTESİNİ BİTİREREK ÖĞRETMEN OLDUM. ŞU AN 2018 YILI İTİBARIYLA 33 YILLIK ÖĞRETMENİM. Dadal kardeşimle köyde okuldan kaçarak başlayan eğitim hayatıma 33 yıldır ÖĞRETMEN OLARAK devam etmekteyim.
Gece 03.00 DA Çocukluk Arkadaşım Nurettin ÇAMDİBİ nin Oğlu Sametin Babamı kaybettik sözlerinden sonra 50 yıl bir film şeridi gibi gözümün önünden aktı gitti. Sabaha kadar bir çocuk gibi ağladım. Duygularıma hakim olamadım. Sabah Okula geldim okul müdürümden izin alarak Karşıyakaya geldim. Daha sonra Öğle namazına müteakip çocukluk arkadaşımı KARŞIYAKAYA Defin ettikten sonra BATIKENTTEKİ Evine giderek BAŞSAGLIĞI Dileklerimizin devamında evimize geldim.
DUYGU YÜKLÜ BİR ŞEKİLDE BU Satırları kaleme aldığımda tarih yine 02.01.2018 saat 22.22. idi. Ve benim gözyaşlarım devam ediyordu. DADAL benim için çok değerliydi. BERABER YAŞADIĞIMIZ ÇOK ANILARIMIZ VARDI.
ALLAH RAHMET EYLESİN çocukluk arkadaşım . MEKANIN CENNET OLSUN DADALIM . SENİ çok SEVEN ARKADAŞIN EŞREF KARAEŞME-ÖĞRETMEN.
12-12-2017
İSMİ LAZIM DEGİL.
Zamanı Geldikçe Sizinle Dernekle Alakalı Anılarımı Paylaşacağımı İfade etmiştim. 11.12.2017 Günü Ahmet DAĞPINARI Abimizi Kaybetmenin derin üzüntüsünü Yaşadık. Ahmet Abimiz Dernegimizin Üyesi bir abimizdi. Her Yıl dernek başkanı olarak şahsımı köyde hemen yanına çağırarak Oğlu Erdal dağpınarı ve kendisinin aidatını ödeyerek birde bizlere teşekkür ederdi. Evinin önüne döşenen kilit taşları onu çok mutlu etmişti. Hatta o taşlarla alakalı olarak ta derneğe bağış bile yapmıştı. Konumuz o degil. Şimdi Asıl konuya gelecegim. Ahmet DAĞPINARI Abimizi 11.12.2017 pAZARTESİ gÜNÜ Son yolculuğuna Uğurladık. Allah Rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun. Cenaze namazının akabinde yüzlerce seveni tarafından Ahmet abimizi son istirahatgahına götürürken bir kardeşimiz tamda ahmet abimizin evinin önünden Kabristana doğru yol alırken koluma girerek "başkanım sana bir soru sorabilirmiyim dedi. Buyur sor dedim.
Sen bu cenazeye mesaj çekmemişsin. Aranızda husumet varmış. Derneği Böyle durumlarda kullanıyormuşsun Şeklinde bir duyum aldım dedi.
Bende pratik zekamı kullanarak bir adım önümüzde giden köyümüzün vatandaşına yüksek sesle Abi size Ahmet abinin vafatıyla alakalı olarak mesaj geldimi diye sordum. O insan bizim ilk konuşmalarımıza şahit degildi. Bana Dernek mesajı geldi. Dedi . Kafamı arkaya döndüm. Arkamızda gördüğüm ilk ALİÖZÜLÜ ye de sordum. Sana Bu Cenazeyle alakalı olarak mesaj geldimi. diye sordum. O da geldi. dedi.
Bana soran kişi , her 2 kişiden mesaj geldiği cevabını duydu.
Bende sana şimdi bir soru sorabilirmiyim dedim. Buyur dedi.Sana bunu kim söyledi dedim. Söyleyemem dedi. Söz verdim dedi. Ben de kendisine aramızda kalacagının sözünü vererek birazda ısrarcı olunca Bu fitneyi söyleyenin adını aramızda kalmak şartıyla söyledi. İsmi duyunca hiç şaşırmadım. Çünkü o şahıs dernek üyesi olmasına rağmen ona Mesaj gitmiyordu. O na mesaj gitmeyince herkesede mesaj gitmiyor zannediyordu.
O ismi lazım degil şahıs da dernegimizin üyesi bir şahıstı.
Hatta dernek çocuğunun SÜNNET düğününde almış olduğu karar doğrultusunda bir de ÇEYREK Altın taktim etmişti. bu şahıs ÇEYREK Altını almıştı. Fakat Aidat ödemeyerek Derneği kandırdığını bir çeyrek altın kârâ geçmişti AKLISIRA . Dernek Olarak aldığımız karar doğrultusunda bir yıldan fazla aidat borcu olanlara mesaj gitmiyordu. Bu vatandaş da ÇEYREK Altını alalı yıllar olmasına rağmen bir kuruş Aidat ödemediği için ona da mesaj gitmiyordu.
Bizim Ahmet DAĞPINARI Abimizi de demekki kendisi gibi biliyor olmalı ki araya fitne sokarak Eşref KARAEŞME nin Ailevi sorunlar yüzünden Mesaj göndermedi Yalanını atabiliyordu. GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ. DOĞRULAR HER ZAMAN ÖNE ÇIKAR. Sen çocugunun sünnetinde çeyrek altını alacaksın. Ancak Aidat konusunda dernege bir kuruş ödeme yapmayarak Eşref Hocaya Çamur atacaksın. Yok böyle bir dünya. Bu kul hakkıdır. bu en büyük yanlıştır. Kim bu diyen seslerinizi duyar gibiyim....
İSMİ LAZIM DEGİL.......
ÜYE OLANDA ÖLDÜ. ÜYE OLMAYAN DA ÖLDÜ..
10-11-2017
Dernegimizi 2006 yılında kurduk. Dernek Başkanı Olarak Köyümüzle ve hatta köylümüzle alakalı anılarımı paylaşmaya başlayacagım.
Bir Gün Çerkeşe Köyümüzle alakalı olarak üye kayıtları yapmaya ve üye olan dernek üyelerimizle alakalı olarak görüş alışverişinde bulunmak amacıyla geldik.
İlk iş olarak Çarşı da köyümüz esnaflarını ziyarete başladık. Ziyaret esnasında iş yerine uğradığımız bir esnaf kardeşimizle hoş beşten sonra sizide dernegimiz çatısı altında görmek istiyoruz. gördüğün üzere köyümüzün güzelleşmesi için yaptığımız çalışmalara şahitsin. Yol boyunu ağaçlandırdık. mezarlığımıza yüzlerce çam diktik. Camimize lambiri döşedik. Köyümüze yeni bir tuvalet kazandırdık. Almalı yı tadilat yaptık. Sürekli Olarak sizlere SMS çekerek gelişmelerden haberdar ediyoruz. Cenazelerde,düğünlerde,sünnetlerde her zaman yanınızda olmaya çalışyoruz. şeklinde saatlerce dil döktük ve gel seni de dernegimize üye yapalım. dediğimizde "Aman hocam bizi derneğe üye yapma. bizden uzak dur. " dedi. Seni PKK ya üye yapmayacagız. Köyümüz derneğine üye yapacagız. bir gün senin de cenazen olabilir. dernekten mesaj çekilmesini isteyebilirsin dediğimizde "Aman hocam bizi üye yapma " şeklinde konuşmalarına devam etti.
Vatandaşı ikna edememiştim. Hal buki hali vakti de yerindeydi. Ekonomik olarak ta değil aidat, aidatı fazlasıyla bile ödeyebilecek durumdaydı. Ancak Hayır dediği için yapacak ta başka bir şey yoktu. Ancak zoruma gittiği için " .......Kardeşim Allah sizlere uzun ömürler versin. Sizleri Derneğe muhtaç etmesin. Olurda bir cenazeniz olursa bir sıkıntınız olursa dernegi lütfen aramayınız ." Şeklinde sözler söyledim. Çünkü Çok zoruma gitmişti.
Ve oradan Ayrılarak Yokluk içinde kıvranan hasta yatagında ölümle yaşam arasında kıvranan bir hasta üyemiz vardı. Çerkeşe gelmişken onu da ziyaret etmeden Ankaraya dönmek olmazdı. Onu da evinde ziyaret ettik. İkramlar, hoş beşler den sonra" ......kardeşim hadi allaha ısmarladık bize müsade " dediğimizde eşine seslenerek ".....hanım bu yılın aidat borcunu da başkana hazır gelmişken ödeyelim " diyerek hanımına yastığının altından aidatını ödedtti.
Bir tarafta aman ha bizi derneğe üye yapma diyen bir zihniyet . ve öbür tarafta hasta yatagında ölümle yaşam arasında aidatını düşünen bir zihniyet.
Hanımına seslenerek aitanı düşünen o kişinin eşine seslenen o sesinden etkilenerek göz yaşlarıma hakim olamadım Çok duygulandım.
Bir hafta sonra kaybettik o üyemizi. Maalesef beni üye yapmayın diyen köylümüzü de kaybettik.
Nemi yaptık. ? Her ikisine de dernek olarak görevimizi yaptık. Ayrım yapamadık. DİYEMEDİK...SEN... AMAN HA BİZLERİ ÜYE YAPMA DEMİŞTİN DİYEMEDİK... ÇÜNKÜ ÖLMÜŞTÜ....
YARIN GEÇ OLMADAN ÜYE OLMAYAN KÖYLÜLERİMİZİ ÜYE OLAMAYA DAVET
EDİYORUZ.....
Eşref KARAEŞME
Dernek Başkanı